Salı, Mayıs 26, 2009

Serzenişte

Eğlencelik okuma parçaları diyoruz ama bu sefer keyfim yok gibi. Bir dönem boyunca neredeyse hiç blog yaz(a)mamış olmak, dönemin son haftası olmasına rağmen sağlam bir ödevin olması falan beni hala yoğun tutabiliyor. Yazasım da gelmiyor pek bu aralar zaten. Gelse bile hemen kaçıyor, tutamıyorum kendisini.

(Birasından bir yudum alır) Tamam tamam mızmızlanmayı kesiyorum elde neler var ona bakmak lazım. Mesela daha önce bahsetmiş olduğum sonlu elemanlar analizine dair çok daha fazla şey biliyorum artık ama yöntem çok başarılı da olsa zormuş görmüş olduk. Yok efendim diferansiyel denklemi al, işine gelinceye kadar "integration by parts" yap, sonra içindeki çözümü "shape function"lar ve bilinmeyenlerin çarpımının toplamları şeklinde yaz da bilmemne kafa kazan oluyor valla. (Bir yudum daha alır) Şimdi böyle yapınca da bilmediğiniz, anlamadığınız şeylerden bahsedip size artistlik yapıyorum gibi oldu ama niye yapayım arkadaşım, bilen biliyor beni. Sınavdan çıktım ondan böyleyim.

Valla ne yalan söyleyeyim yoruldum. Ne Ubuntu sunucusu kurmak, ne doğru dürüst kod yazmak ne başka bir şey yapmak istiyorum. Varsa yoksa uyuyayım, Last.FM dinleyeyim bir de biraz oyun oynayayım bana yetiyor ama okulla ofistekileri ikna edemiyorum bu duruma. Zaten adam gibi kod yazıyorsun da ne oluyor, nasıl bu blogu ancak 3-5 kişi okuyorsa yazdığın yeni, değişik, fantastik şeyleri de ya 3-5 kişi görüyor "oo güzelmiş" diyip geçiyor ya da zaten aptal saçma şeyler yazmış oluyorsun, insanlar umursamıyor.

Ey okur sana da oluyor mu böyle şeyler? Hani yapıyorsun ediyorsun, yılmadan çalışıyorsun, insanlara göstermek için çabalıyorsun ama bir halt olmuyor. Ama bakıyorsun mesela kendinden pek emin bir hatun bilmiş bilmiş laflar ediyor sağda solda, el üstünde tutuluyor. Senin kıymetin? Ben söyleyim, YOK! Gerçi bilemiyorum sen de bilmiş laflar ediyorsan kıymetin artabilir ama mütevazı olursan, aynı senin söylediğin gibi söylüyor insanlar da: "çok bir şey yok ya yapılır, fena değil".

Yahu nerede eğlencelik okuma parçası nerede bu yazı değil mi? O zaman bu yakınmalı iç dökmeli ortaya karışık yazıyı biraz daha entropik bir hale getirip alakasız bir soruyla noktalıyorum. Bakalım bilebilecek misin cevabı(soru için Seylanım'a teşekkürler :)).

"Bir çocuk ve babası kaza geçiriyorlar. Baba olay yerinde ölüyor çocuksa yaralı, ambulansa bindiriliyor. Ambulanstaki doktor çocuğu görünce 'Oğlum!' diyor. Doktor kimdir?"

Daha kısa aralıklı ve daha neşeli bir yazıda görüşmek üzere.
(Biterken bira da bitmişti...)