Evvet kafam iyiyken yazdığım bu ilk blog yazıma hepiniz hoşgeldiniz sevgili takipçilerim(evet biliyorum sayınız bir elin parmaklarını geçmiyor :D). ODTÜ'de final döneminin keyfini sürmekle meşgulüm. Evet yanlış duymadınız(ya da okumadınız) KEYİF(sadece İtalyanca ve Türkçe'de olan güzel sözcük, teşekkürler Burcu)! Niye ve nasıl peki?
Şöyle ki, dönem içerisinde zaten ödevdi, lab raporuydu bilmemneydi diye uğraşırken bi sürü şeye çalışmış oluyorsun(evet bi sürü, katlediyorum Türkçe'yi derken aslında katlettiğimi, katletmeden söylüyorum, blü, evet) ve bu sebeple sınavdan 1-2 gün önce şöyle bir bakınıp günün kalan kısmında kendini aylardır oynamaya hasret kaldığın oyunlara veriyorsun. Sınava girdiğinde sonuç hiç de fena olmuyor. Yapmayanlara tavsiye ederim.
Bu durumun dışında bugün hem sevdiğim bir şeyi yapmak(program yazmak) hem de karşılığında para kazanmak için işe gittim. Para kazanma kısmı tabi ki ikinci planda ancak şu var: bir insan yaptığı şeyi severek, isteyerek yapıp üstelik bunları güzel, özgür bir ortamda ve üzerine bir miktar da para alarak yaptığında gerçekten keyifleniyor(evet yine o kelime! :D). Üstelik almak istediği PSP için de para biriktirmiş oluyor. Bu ortamı sağlayan sevgili iş veren ve çalışma arkadaşlarım olan Yasemin Şahin ve İlter Tolga Doğan'a buradan teşekkürlerimi sunuyorum :)
Kafamın iyi olması sebebiyle konudan konuya atlıyorum, kusuruma bakmayınız efenim. (Bu arada dip not, kafamı iyi yapan Yaseminler'in İtalya'dan getirdiği şarap, bir teşekkür daha...) Pazartesiden beri "en sevdiğim" benimle konuşmuyor, halbuki ben onun için hem çok istediğim bir organizasyona katılmamayı göze alıyor hem de çok istediği bir şeyi elde etmesini sağlamak için Almanya'daki arkadaşıyla arada Facebook'tan konuşup bir şeyler ayarlamaya çalışıyorum. Evet hayatım ben seni çok seviyorum...
Hop, yeni bir konuya geçtik, paragraf başının da belirttiği üzere. Çok değerli Cüneyt Hocam'la birlikte yürüttüğüm projeden hepinize bahsetmiştim sanırsam. Bu kısım onunla ilgili. Cüneyt Hocam yaklaşık bir hafta önce Matlab'da yazdığı akış çözücünün C++ kodlarını bana gönderdi ben de kafamı ilk topladığım gün buradaki matris-vektör çarpımlarını CUDA'nın süper paralel işlem teknolojisiyle kat kat hızlandırmaya uğraşacağım. Hatta yanına ek olarak sparse matrix-vector çarpımını optimize eden kodu element-by-element olmayan yöntemle de yapmaya çalışacağım. Bana şans dileyin(evet biliyorum çoğunuz anlamadı bu kısmı ama küfretmiyorum korkmayın ;)).
Son olarak Almanya Konsolosluığu ile papaz olan Ceren'e şans dileyip(evet resmen şansa ihtiyacı var kızcağızın, siz de dileyin ;)) bu karman çorman "gönderi"mi sonlandırıyorum. Hiç yorum falan yazmıyorsunuz, bozuluyorum bu arada haberiniz olsun.
Bir başka BYK ürününde görüşmek üzere, "şimdilik hoşçakalın".